Eskişehir Barosu: Siyanürlü madene geçit yok
Baro, Eskişehir’in Mihalgazi ve Tepebaşı ilçelerinde planlanan siyanürlü altın-gümüş madeni projesine karşı uyarıyor: “Bu proje sadece doğayı değil, halk sağlığını da tehdit ediyor.”

Fotoğraf: Evrensel
Eskişehir Barosu Kent ve Çevre Komisyonu, Mihalgazi ve Tepebaşı ilçelerine bağlı Alpagut ve Atalan mahallelerinde yapılması planlanan siyanürlü altın-gümüş madeni ve buna bağlı tesislere karşı mücadelelerini sürdüreceklerini duyurdu. Baro Hizmet Binası’nda 13:30’da yapılan basın açıklamasını Komisyon Başkanı Av. Özlem Özsakçı gerçekleştirdi.
“Proje doğa katliamıdır, halk sürece katılamamıştır”
Av. Özlem Özsakçı, yaptığı açıklamada 09 Nisan 2025 tarihinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında gerçekleştirilen İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısında, Eskişehir Barosu olarak yer aldıklarını ve sürece dair itirazlarını bir kez daha dile getirdiklerini aktardı. Yapılan toplantının ardından, Bakanlığın hem baronun hem de birçok katılımcının bilimsel ve hukuki dayanaklara dayanan itirazlarını dikkate alarak, ÇED sürecini durdurduğunu belirtti. Ancak bu durdurmanın nihai bir iptal anlamına gelmediğini, şirketin 12 ay içinde eksiklerini giderip raporu revize ederek yeniden süreci başlatabileceğini ve bu sürenin 6 ay daha uzatılabileceğini ifade etti.
Özsakçı, projenin içeriği kadar sürecin işleyişinin de hukuka ve ÇED yönetmeliğine aykırı olduğunu vurguladı. “Halkın katılımı toplantısında anlatılan projeyle daha sonra iki kez revize edilerek İDK toplantısına sunulan proje aynı değildir. Bu esaslı bir farktır. Proje değişmiş ama halka anlatılmamış, halk sürece katılamamıştır. Katılım değil, dışlama vardır,” diyerek sürecin şeffaf olmadığını ve kamuoyunun yanıltıldığını ifade etti.
Özellikle halkın katılımı toplantılarında ciddi usul hataları yapıldığını vurgulayan Özsakçı, “Projeden doğrudan etkilenecek olan Bilecik’in İnhisar ilçesi ile Eskişehir’in Mihalgazi merkezinde hiçbir duyuru yapılmamıştır. Bu yerleşimlerde yaşayan halk toplantılara katılamamıştır. Üstelik 15 Ağustos 2024 tarihinde yapılan halkın katılımı toplantısında Eskişehir Barosu temsilcilerine söz verilmemiş, itiraz dilekçelerimiz alınmamış, toplantı tutanaklarının örneği dahi tarafımıza verilmemiştir. Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünün şirket adına olumlu taahhütlerde bulunması tarafsızlığı açıkça zedelemiştir,” diyerek sürecin sadece çevreye değil, hukuka da zarar verdiğini dile getirdi.
“Eskişehir bir maden çöplüğüne çevriliyor”
Eskişehir Barosu, sadece bu proje değil, kent genelinde artan madencilik faaliyetlerine de dikkat çekti. 16 Nisan 2025 tarihinde Bakanlıkta yapılacak yeni bir İDK toplantısında, Çanakkale’den Kaymaz Mahallesi’ne taşınması planlanan 2 milyon 700 bin ton cevhere ilişkin projeye de itiraz edeceklerini belirtti.
Açıklamada, “Sakarya Vadisi ve Eskişehir genelinde planlanan projeler birbirinden kopuk şekilde değil, kümülatif etkileriyle birlikte değerlendirilmeli. Hiçbirinde sağlık etki değerlendirmesi yapılmamış olması, halk sağlığının göz ardı edildiğini gösteriyor,” denildi.
“Toplumdan değil, sermayeden yana tavır alınıyor”
Özsakçı açıklamasının sonunda, Eskişehir’in birçok yerinde planlanan maden projelerine dair kümülatif çevresel etki analizlerinin yapılmadığını, sağlık etki değerlendirmesinin hiçbir projede yer almadığını belirterek, “Toplumun ve halkın değil, sermayenin çıkarları gözetilmektedir. Bu projeler çevresel felaket, sağlık açısından tehdit, sosyal olarak da bir yok oluştur. Baro olarak mücadelemizi sürdüreceğiz. Kamu yetkililerini doğadan, halktan ve yaşamdan yana taraf olmaya çağırıyoruz,” dedi. (Evrensel)
Evrensel'i Takip Et